Kanaviçe Kime Ait? Bir İğnenin Ucunda Dünyayı Dolaşan Hikâye İtiraf edeyim: Kanaviçeyle ilk tanıştığım gün, annemin dantelleriyle büyümüş biri olarak sadece “nostalji” bekliyordum. Oysa bir iğnenin ucundaki iplik, beni sınırlar ötesi bir yolculuğa çıkardı. Aynı tekniğin, farklı dillerde farklı adlarla anılsa da dünyanın dört bir yanında ortak bir görsel dil kurduğunu gördüm. “Kanaviçe kime ait?” sorusu da tam burada anlam kazandı: Bir tek kişiye ya da millete mi, yoksa birlikte ördüğümüz bir hafızaya mı? Bir Teknik, Çok Coğrafya: Kanaviçenin Kısa Veriye Dayalı Haritası Kanaviçe (cross-stitch), “sayılı iş” mantığıyla kumaş üzerinde X şeklinde atılan basit bir dikişe dayanır. Bu sadelik, tekniğin…
8 YorumEtiket: bir
Stres Vücutta Nereye Vurur? Edebiyatın Dönüştürücü Gücü Üzerine Bir İnceleme Kelimelerin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Edebiyat, bir insanın ruhunun derinliklerine iner, kelimelerle duygularımızı anlatır ve bazen de saklamak istediklerimizi gözler önüne serer. Her kelime, bir dünyayı barındırabilir; her cümle, içsel bir yolculuğun başlangıcı olabilir. Bir edebiyatçı olarak, stresin yalnızca fiziksel bir durum olmadığını ve bu durumun ruhumuzda izler bıraktığını çok iyi biliyorum. Çünkü kelimeler, yalnızca düşüncelerimizi değil, aynı zamanda bedenimizi de yansıtır. Stresin vücutta yarattığı izler, yazılı anlatılarla pek çok kez karşılık bulur. Tıpkı bir karakterin içsel çatışmalarını yaşarken bedeninde belirginleşen acılar gibi, gerilimlerin bedende farklı formlarda iz bıraktığını…
7 YorumPopoya Başka Ne Denir? Felsefenin Gözünden Bir Sorgulama Giriş: Filozofun Bakışıyla Bir Kelimenin Ardındaki Dünya Bir filozof için her kelime, varoluşun küçük bir aynasıdır. “Popoya başka ne denir?” sorusu, ilk bakışta sıradan ya da mizahi görünebilir. Fakat felsefi derinlikle ele alındığında, dilin, anlamın ve kimliğin sınırlarını zorlayan bir soruya dönüşür. Çünkü dil, yalnızca iletişim aracı değil; aynı zamanda insanın dünyayı kavrayış biçimidir. Peki bir beden parçasına verdiğimiz isim, o bedene, o varlığa, hatta bize dair ne söyler? Etik Perspektif: Utanç, Saygı ve Bedensel Anlam Etik açısından bakıldığında, “popo” sözcüğüne alternatif arayışı, toplumsal normların ve ahlaki kabullerin derinliklerine iner. Bazı toplumlarda…
8 YorumKalpsizler Kitabı Ne Anlatıyor? Duygusuzluk Değil, Toplumsal Bir Ayna Bazı kitaplar vardır, kapağını açtığınız anda size sadece bir hikâye değil, bir toplumun nabzını sunar. Kalpsizler tam da böyle bir eser. Adı soğuk, mesajı sert, ama alt metni insanın içini yakacak kadar sıcak. Kalpsizliğin bireysel bir sorun değil, sistematik bir sonuç olduğunu anlamak için bu kitap, sadece bir roman değil; bir sosyal deney gibi okunmalı. Peki soralım: Gerçekten kim “kalpsiz”? İnsan mı, toplum mu, sistem mi? Toplumsal Cinsiyetin Sessiz Savaş Alanı Kalpsizler’i yüzeysel bir roman olarak okumak büyük hata olur. Çünkü hikâye, duygusal yoksunlukla sarmalanmış bir dünyada, kadın ve erkek rollerinin…
8 YorumGörsel Göstergebilim Nedir? İnsan Zihninin Sembollerle Dansı Bir psikolog olarak, insan davranışlarını çözümlemeye çalışırken sık sık şunu fark ederim: insanlar kelimelerle değil, görsellerle düşünür. Rüyalarımız, hatıralarımız, hatta korkularımız bile çoğu zaman imgelerle şekillenir. Bu yüzden “görsel göstergebilim” yalnızca sanatın ya da iletişimin konusu değil, insan zihninin en derin katmanlarını anlamanın da anahtarlarından biridir. Görsel Göstergebilimin Kökleri: Semboller, İşaretler ve Anlam Görsel göstergebilim, genel anlamda görsel unsurların —renkler, formlar, semboller, jestler— nasıl anlam ürettiğini inceleyen bir alandır. Saussure’ün dilbilim temelli göstergebiliminden türeyen bu yaklaşım, görsel dünyayı bir “dil” olarak ele alır. Ancak psikolojik açıdan bakıldığında, bu dil yalnızca toplumsal bir iletişim…
8 YorumGulaş Hangi Etten Yapılır? Bir Yemeğin Antropolojisi Bir antropolog olarak, dünyayı gezdiğim her yerde sofralar bana kültürlerin en samimi hikâyelerini anlatır. Çünkü bir toplumun yemekle kurduğu ilişki, onun kimliğini, tarihini ve değerlerini açık eder. Gulaş da bu anlamda yalnızca bir et yemeği değil; Orta Avrupa’nın kültürel belleğinin kokusudur. Peki, “Gulaş hangi etten yapılır?” sorusu sadece gastronomik bir merak mı, yoksa kültürel bir kimlik meselesi mi? Gelin bu soruya antropolojik bir mercekten bakalım. Ritüeller: Kazanın Başında Kurulan Topluluk Gulaş, tarihsel olarak Macaristan ovalarında sığır çobanlarının pişirdiği bir yemektir. Bu çobanlar, uzun yolculuklarda kazanın başında etleri ağır ağır pişirir, baharatları karıştırır ve…
4 YorumHarçsız Pasaport Ne Demek? Küresel Bir Özgürlük, Yerel Bir Avantaj Bazı insanlar dünyayı dolaşmayı, yeni kültürler tanımayı sever; bazılarıysa o dünyayı anlamak için sadece bir pasaporta bakar. Bugün konuşacağımız konu tam da bu ikisinin ortasında duruyor: “Harçsız pasaport.” Evet, kulağa küçük bir detay gibi geliyor ama aslında içinde hem bireysel özgürlüklerin hem de devlet politikalarının hikâyesi gizli. Harçsız Pasaport Nedir? Basitçe söylemek gerekirse, harçsız pasaport; belirli kişilerin pasaport harcı ödemeden pasaport sahibi olmasını sağlayan bir uygulamadır. Türkiye’de bu hak özellikle öğrencilere, belirli yaş aralığındaki gençlere ve bazen kamu görevlilerine tanınır. Ama sadece maddi bir kolaylık değildir; aynı zamanda eğitim, kültür…
6 YorumGöçük Düzeltme: Tarihsel Bir Dönüşümün İzinde Bir tarihçi olarak her zaman geçmişi anlamanın, bugünü çözmenin en güvenilir yollarından biri olduğuna inanırım. Çünkü her iz, her deformasyon, her düzeltme girişimi bir hikâye taşır. Tıpkı tarihsel süreçlerde olduğu gibi, bir otomobilin gövdesinde oluşan göçük de bir kırılmanın, bir temasın veya bir hatanın izidir. Bugün sıkça merak edilen bir soru var: Göçük düzeltme boyaya zarar verir mi? Bu sorunun yanıtını yalnızca teknik bir açıklamayla değil, tarihsel bir bakış açısıyla da ele almak mümkündür. Çünkü her düzeltme çabası, geçmişle bugünün hassas dengesini yeniden kurma girişimidir. Tarihteki İlk Göçük: İnsanlığın Müdahale Denemesi İnsanlık tarihine baktığımızda,…
4 YorumGlikozit İlaç Nedir? Antropolojik Bir Yolculuk Meraklı bir antropoloğun gözünden dünyaya baktığınızda, yalnızca insanları değil, onların doğayla kurduğu bağı, kullandıkları bitkileri, şifalı otları ve bu otlardan türeyen ilaçları da incelersiniz. Glikozit ilaçlar, sadece bir kimyasal birleşim değil, aynı zamanda farklı kültürlerin sağlık, ritüel ve kimlik anlayışlarının bir yansımasıdır. Bu yazıda, glikozit ilaçların ne olduğuna dair bilgi sunarken, onları kültürel pratiklerin, sembollerin ve toplumsal yapıların içine yerleştirerek anlamaya çalışacağız. Glikozit İlaçların Temeli Glikozitler, bitkilerde doğal olarak bulunan organik bileşiklerdir. Bu bileşikler, şeker molekülünün başka bir kimyasal gruba bağlanmasıyla oluşur. Tıpta glikozitler özellikle kalp-damar hastalıkları, öksürük ve bazı sindirim sorunlarının tedavisinde kullanılır.…
8 YorumBilimsel Merakla Başlayalım Günlük hayatımızda nefes aldığımız her anın arkasında görünmez kahramanlar var. Peki hiç düşündünüz mü, büyük binalarda, fabrikalarda ya da alışveriş merkezlerinde temiz hava nasıl dolaşıyor? İşte bu sorudan yola çıkarak bugün sizlere spiro boru kavramını anlatmak istiyorum. Basit bir metal parçası gibi görünen bu yapı, aslında mühendisliğin zekice bir ürünü ve yaşam alanlarımızın konforunu sağlayan önemli bir bileşen. Spiro Boru Ne Demek? Spiro boru, havalandırma sistemlerinde kullanılan, genellikle galvanizli sacdan üretilen ve spiral şekilde sarılarak oluşturulan dairesel kesitli borudur. “Spiro” kelimesi, borunun üretim yönteminden gelir; yani metal şeritlerin spiral biçimde sarılarak boru haline getirilmesinden. Bu tasarım, hem…
8 Yorum